Egeli başarılı akademisyen keşiflerini sürdürüyor Ege Üniversitesi (EÜ) Botanik Bahçesi ve Herbaryum Uygulama ve Araştırma Merkezi Öğretim …
Egeli başarılı akademisyen keşiflerini sürdürüyor
Ege Üniversitesi (EÜ) Botanik Bahçesi ve Herbaryum Uygulama ve Araştırma Merkezi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Yıldırım ve ekibi, Muğla’nın Köyceğiz ilçesinde tespit edilen yeni bir yabani soğan (Allium) türünü bilim dünyasına kazandırdı. Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, Prof. Dr. Yıldırım ve ekibini tebrik ederek başarılar diledi.
Muğla’da yaşayan ve bitkiler üzerine ve koruma alanları yönetimi üzerine çalışmalar yapan Dr. Biyolog Ayhan Toprak, bir bölümü Denizli sınırları içinde olan Sandras Dağı’nın Köyceğiz ilçesi kesimindeki 2 bin 200-2 bin 250 metre rakımlı Çiçek Baba zirvesinde, farklı olduğunu düşündüğü bir bitkiye rastladı. Toprak, bitkiye ait detaylı fotoğrafları, EÜ Botanik Bahçesi ile Herbaryum Uygulama ve Araştırma Merkezi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Yıldırım’a ulaştırdı. Yıldırım, yaptığı araştırma sonucunda bitkinin literatürde kaydının olmadığını belirledi. Yüksek Lisans Öğrencisi Seval Erdem ve Doktora Öğrencisi Tuğkan Özdöl’ün de dahil olduğu saha ve laboratuvar çalışmasının ardından hazırlanan “Muğla soğanı” konulu bilimsel makale, Finlandiya merkezli uluslararası hakemli dergi Annales Botanici Fennici’de yayımlandı. Bilim dünyasına kazandırılan bitkiye Türkçe isim olarak, “Muğla soğanı” adı verildi. Bitkinin bilimsel ismi keşfi yapan Ayhan Toprak’a atıfla “Allium ayhan-toprakii Yıldırım” oldu.
Egeli akademisyenlerin Anadolu’nun bitki zenginliklerini gün yüzüne çıkarmaya devam ettiklerini vurgulayan Rektör Budak, “Üniversitemizin üretken bilim insanı Prof. Dr. Hasan Yıldırım, yeni bitki türlerini bilim dünyasına kazandırmaya devam ediyor. Prof. Dr. Hasan Yıldırım ve ekibi, Muğla’nın Köyceğiz ilçesinde tespit edilen yeni bir yabani soğan (allium) türünü bilim dünyasına kazandırdı. Yeni bitkiye Türkçe isim olarak, ‘Muğla soğanı’ adı verildi. Dünyada olduğu gibi ülkemizde de endemik bitki türlerinin sağlık, kozmetik, turizm ve ekonomiye önemli katkısı olduğu biliniyor. Ülkemizin bitki zenginliklerini literatüre kazandıran başarılı akademisyenimizi ve ekibini tebrik ediyorum” dedi.
“Türkiye’de bulunan endemik soğan sayısı 120’ye ulaştı”
Prof. Dr. Hasan Yıldırım, “Dünyada yaklaşık olarak 900 kadar türe sahip olan Allium (Soğan) cinsine ait ülkemizde 224 tür bulunuyor. Alt tür ve varyeteleri ile birlikte bu sayı 231’dir. Bunlardan 119 tanesi dünyada sadece ülkemizde yayılış gösteren, endemik türlerdir. Keşfettiğimiz Allium ayhan-toprakii ‘Muğla Soğanı’ türü ile bu sayı 225’e yükseldi ve endemik sayısı da 120 oldu. Muğla soğanı, Muğla’nın Köyceğiz ilçesi sınırlarında bulunan Sandras Dağı’nın Çiçek Baba zirvesinde, 2 bin 200-2 bin 250 metre rakım aralığında yayılış gösteriyor. İlk olarak bu türün keşfi bir doğasever olan Ayhan Toprak tarafından dağ yürüyüşü esnasında bulundu. Bizlerle iletişime geçen Ayhan Toprak, tarafımıza gönderdiği bitkiye ait fotoğraflardan bu bitkinin oldukça farklı bir Allium (Soğan) türü olduğu kanısı bizlerde oluşunca, sahada yaptığımız bilimsel çalışmalar sonucunda bitkinin bu güne kadar bilinen yabani soğan türlerinden olmadığı kanısına vardık. Detaylı laboratuvar ve literatür çalışmaları sonucunda, Yüksek Lisans öğrencim Seval Erdem ve Doktora öğrencim Tuğkan Özdöl ile beraber makalesini taksonomi alanının önemli dergilerinden, Finlandiya kökenli ‘Annales Botanici Fennici’ dergisinde yayınlanarak bitki bilim dünyasına tanıtıldı” dedi.
“Sandras Dağı’nın biyoçeşitlilik açısından oldukça önemli bir yer”
Muğla soğanının yayılış gösterdiği Sandras Dağı’nın biyoçeşitlilik açısından oldukça önemli bir konumda olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Hasan Yıldırım, “Muğla soğanı yaklaşık olarak 0,4 kilometrekarelik bir alanda ve yaklaşık 150-200 tane kadar bulunuyor. Sandras Dağı, Ofiyolit kökenli bir kayaç olan ‘Serpantin’ olarak bilinen genellikle içerisinde Demir, Magnezyum, Krom gibi metaller içeren anakaya ve topraktan meydana geliyor. Bünyesindeki bu metaller genellikle yüksek oranda bitkilerde toksik bir etki yaratıyor. Bu nedenle butarz serpantin topraklarda yaşayan bitkiler bu ortama adapte olarak bu alanlara has endemik türler olarak karşımıza çıkmaktadır. Sandras Dağı kendisine has dünyada sadece 30 kadar endemik bitki türünü bünyesinde barındırmanın yanı sıra diğer alanlarda da yayılış gösteren yaklaşık 150 civarında endemik tür içermektedir. Bu dağda mevcut ve başlaması planlanan yeni maden sahaları, ülkemiz ve dünya için biyoçeşitliliğin gözbebeklerinden olan, otuzdan fazla nokta endemiği bitki türünü barındıran ve toplamda 150 civarı endemiğe sahip Sandras Dağı için çok büyük tehdit unsuru olarak görülmektedir. Bu alanda ayrıca Anadolu’ya ilk gelen atalarımızı gören anıt karaçamlar mevcuttur. Genellikle 800 ilâ bin 200 yıllık yaşlara sahip bu karaçamlar bizlere doğa mirasıdır. Bu nedenle Sandras Dağı’na ilişkin tahribatı engelleyecek çözümlerin bir an önce devreye girmesi zaruridir. Muğla soğanı (Allium ayhan-toprakii)’nı henüz keşfetmişken yok olmasına göz yumamayız” dedi.
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı